Nişanlılık Ve Evlilik Dönemi Sürecindeki Sorunlar

Birçok partnerin mutlu ve heyecanlı oldukları dönem aslında flört dönemidir. Partnerler ilişkilerini evlilikle güzel bir noktaya taşımaya karar verdikleri zaman, nişanlılık döneminde çiftlerin çoğu değişim gösterebilmektedirler. Heyecanlı yapılarına korku, telaş ve stres eklenmektedir. Bireyler, “Evlilik sürecimiz nasıl olacak ?” , “Sorunlarımızı çözebilecek miyiz ?” gibi sorular sormaya başladıklarında sakin olmalılar. Bu durum aralarında büyük veya küçük problemler meydana getirebilmektedir. Fakat bu durum aslında nişanlılık süreci psikolojisine sahip kişilerde oldukça normal bir durumdur.

Evlilik döneminin en tehlikeli düşmanı anlaşmazlık ve strestir. En güzel heyecanın içerisine gizlenen stresle kişilerin huzursuz olması çok normal bir durumdur. Evlilik korkusu, aile baskısı gibi durumlar hazırlık süreçlerin çiftleri tamamen stres altında bırakabilmektedir.

Hazırlıklar sürecinde kişiler partnerleriyle yaşadıkları fikir ayrılıkları büyük anlaşmazlıklara dönüşerek stresli bir dönem geçirilmesine sebep olabilmektedir. İlk adım olarak çiftler sorunlarını çift olarak çözebilmeleri gerekmektedir. Yürüdükleri yolun mutluluğu yoldaki taşlara takılmadan ya da takılsanız bile bu yolları aşabilmek tamamen çiftlerin elindedir.

İlişkide Hangi Noktada İnsanlar Evliliği Düşünmektedir ?

Evlilik noktasına gelindiğinde çiftler kendilerine gelmektedir. Yani aslında birbirleri için en uygun aday olduklarını fark etmektedirler. Flört dönemi karşılıklı saygı ve sevgiyle birlikte iletişim isteğinin yoğun olması eklendiğinde bu durum açığa çıkmaktadır. Bu durumda da çiftlerin beraber yaşama endişesine kapılmadıkları zaman genelde sonuç evlilik olarak bitmektedir. Çiftler evlilik kararı verdikten sonra en önemli adım olarak ailelerle ilişkilerin düzeltilmesi olmaktadır.

Aslında bilinmesi önemli olan bir diğer kısım da her ne olursa olsun evlilik sürecinde çiftler tam olarak evliliğe hazır olamayacaklardır. Bu durum evlilik öncesi ve sonrası hayatının tamamen birbirinden farklı olmasından kaynaklıdır. Bireysel hayatta sorunlar azdır fakat evlilikte geçim problemleri, ailelere karşı sorumluluk sahibi olma gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Sorumlulukların bazıları partnerler birlikte yaşamaya başlayınca paylaşım olarak artmaktadır. Bu sebeple birkaç çift birlikte yaşamaya başladıktan sonra hayal kırıklığına uğramaktadır.

Evlilikten Önce Stresle Baş Etmek Nasıl Olur ?

Stresli dönemlerde çiftler nişan atmak ve ayrılmak yerine karşılıklı olarak birbirlerini anlamak için çabalamalıdırlar. İletişimi etkin bir düzeyde tutarak çaba içerisine girmelidirler. Etkili iletişim sağlanması için, çiftlerin arzu ve isteklerinin net bir biçimde birbirlerine söylemeleri gerekmektedir. Evliliğin birinci yılında genellikle bu gibi sorunlar halledilmektedir. Çiftler birbirlerinin sınırlarını anlayarak bu sınırlara saygılı bir şekilde davranmaya çalışmaktadır.

Belirli Bir Yaştan Sonra Evlilikte Aile Baskısı Nasıl Önlenir ?

Toplum yapımızın geleneksel bir yapıda olması bu gibi sorunları doğurabilmektedir. Bu yüzden ailenin evliliğe onayı daima pozitif bir durumdadır. Evlilikte aile onayının olmadığı durumlarda evlilik ve partnerler yıpranmaktadır. Partnerler özellikle nişanlılık döneminde soğukluk yaşayabilmektedir. Kişilerin aileden bağımsız yaşadığı durumlarda ise kendileri karar vererek aileleriyle bir sorun yaşamamaktadırlar. Bireyler öncelikle kendilerine “Ömür boyu bu kişiyle yapabilir miyiz?” sorusunu sormalıdırlar. Bunun sebebi ise evliliğin bir ekip işi olmasıdır. Kişilerde ekibini hayatına aldıkları insanlarla mı kuracaklar öncelikle buna karar verilmesi gerekmektedir.

Nişanlılık Döneminde Toplumsal Baskı

Kültürel normlar eski dönemlere göre katı bir yapıda değillerdir. Kişilerin evlenmeden birlikte yaşaması büyük şehirler dışında pek yaygın olarak görülmemektedir. Kişilerin karşılaştığı toplumsal sorunlar bu durumda negatif bir şekilde yansıyabilmektedir. Türkiye’nin nüfusunun büyük çoğunluğu için beraber yaşamak pek mümkün değildir. Çevre ve akrabaların kişiler üzerinde baskıları oldukça fazla olabilmektedir. Bu durumun içerisine ilerleyen yaşlarda girmesiyle baskılar daha çok artış göstermektedir.

Düğün Stresinden Sonra Çiftlerin Hayatındaki Etkiler

Çiftler karşılarına çıkan sorunları yenebilmek için çaba göstermelidirler. Düğün stresinin üstünden gelebilmek için karşılıklı adımlar atılmalıdır. Evliliğin içerisinde problemler meydana gelmeye başladığında, çiftler çıkan problemleri geçmişteki sonlanmamış sorunlarla bağdaştırabilmektedir. Hazırlıklar sürecinde oluşan problemler evlilikte de çiftlerin yaşantısında devam etmemesi gerekmektedir. Aynı şekilde bu problemlerin çözülerek, problemlerle ilgili duyguların da sonlandırılması gerekmektedir. Hazırlık dönemi oldukça stresli bir dönemdir. Aileler ve çiftler arasında sorunların meydana gelmesi de mümkün bir durumdur. Çiftler bu gibi durumlarda birbirlerini dinleyerek anlaması gerekmektedir. Niyetleri iyi ise sorunların büyütülmemesi ve sonlanması gereklidir.

Çiftler geçmişte yaşadıkları sorunlarla ilgili günümüzde yapılabilecek herhangi bir şey olmadığı zamanlarda bu sorunları geçmişte bırakmalıdır. Yaşanan sorunlar karşısındaki tutum, çiftlerin sorunları çözmeye yönelik olmaları ve sorunu sürdürmemeleri gerekmektedir. Birbirleri suçlamak gibi davranışlarda kesinlikle bulunmamalıdırlar.

Düğün organizasyonu sürecinde herkesin beklentisi olabilmektedir. Beklentileri oluştururken bu beklentilerin mevcut koşullar içerisinde uygun olması gerekmektedir. Bireyler bu dönem içerisindeki isteklerini net bir şekilde karşısındakine söylemesi gerekmektedir. Pek çok kişi beklenti içerisine girmektedir. Kişilerin ailelerinin de bu gibi durumlarda istekleri olabilmektedir. Buradaki önemli kısım çiftler ekipçe davranarak ailelerine ortak mesajları verebilmelidirler. Problemler elbette çıkacaktır fakat bu problemlerin sakince çözülerek keyifli anlarının tadını çıkarmak gerekmektedir.

Finansal Problemlerin Evlilik Stresiyle Bağlantısı

Farklı hayaller, farklı istekler ve farklı geleneklerin olması en mümkün durumdur. Kesinlikle çiftler olabildiğince karşısındaki kişilerin taleplerini yerine getirmeye çalışmalıdır. Fakat bunları bütçe içerisinde yapmalıdırlar. Partnerler zor durumda ailelerinden destek alacaklarsa, ailelerinin bütçelerini de bilmeleri gerekmektedir. Bu bütçeler doğrultusunda istediklerine karar vermelilerdir. Belirli bir bütçeyle düğün planı yapmak her insanda gerginlik yaratmaktadır. Düğün yapıldıktan sonra sürecinde zorluklar yaşandıysa bu zorluklar çiftlerin ilişkilerinde negatif bir durum oluşturabilmektedir.

Günümüzde değişen ve gelişen şartlarda düğün yaparken isteklerde desteklenen bir dönem içerisindedir. Maddesel arzular oldukça çok destek görmektedir. Geleneksel ritüeller ve geleneksel uygulamaların izlenmesinde oldukça fayda sağlamaktadır. Fakat bu gelenekler yapılırken mevcut koşul ve mevcut bütçenin sınırları içerisinde hareket edilmesi gerekmektedir.

Aileler içerisinde pek çok nedenlerden sorunlar çıkabilmektedir. Ekonomik farklar, kültürel farklar, hazırlık sürecinin içerisinde olmak ve rekabet gibi birçok neden bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bu problemlerin aşılması sürecinde, aileler ilk tanıştığı andan itibaren en fazla sorumluluk çiftlere düşmektedir. Sorunları analiz etme, çözümler için arada köprü görevi görmek ve sorunlar daha da büyümeden sakinleştirmek gibi roller ilk adım olarak görülmektedir.

Bu gibi durumlarda çiftler ortaya çıkacak problemleri görmezden gelmemelidirler. Aynı zamanda aile bireylerine karşı sakinliklerini ve saygılarını korumalıdırlar. Problemlere olgun bir şekilde yaklaşmalıdırlar. Bir diğer yandan çiftler aileler arasında hakem görevi görmek yerine arabulucu bir görev içerisinde olmalıdırlar. Zira bu problemler çiftlerin evliliğinde sonuna kadar bir duvar olarak engel olacaktır. Bazen aileler düğün hazırlıklarına oldukça fazla bir şekilde müdahale olmaktadırlar. Bilmeden yaptıkları aşırı davranışlara karşı çiftler her zaman sınırlarını koymalıdırlar.

Çift ve aileler bir ekip gibi iş bölümü yapmalıdırlar. Bu sebeple, yükler azalacak ve işler kolaylıkla halledilebilecektir. Aileler ekonomik ve kültürel farklar yüzünden birbirlerine bencil bir şekilde davranmamalıdır. Birbirlerine önyargılı olmamalıdırlar. Zira tersi durumlarında çiftlerin evliliğinde huzursuzluk yaşaması kaçınılmaz bir durum hâline gelmektedir. Bir diğer yandan aileler düğün hazırlığı sürecinde kendi isteklerini dayatmamalıdırlar. Önemli olan çocuklarının mutlu olmalarıdır. Farklı aile farklı kültür yapısı elbette her şeyin sorunsuz ilerlemesi mümkün değildir. Fakat bu sürecin sorunsuz bir şekilde atlatılması için herkes elinden geldiğince çabalamalıdır.